Otomotiv dünyası bugün elektrikli otomobiller ve otonom sürüşle anılsa da tarihi milyonlarca sürücüyü etkileyen büyük krizlerle dolu. Peki, otomotiv tarihindeki en büyük skandallar nelerdi? Üreticilerin bile isteye hile yaptığı Dieselgate emisyon skandalından, ölümcül Takata hava yastıklarına kadar, güveni sarsan o olayları sizler için derledik.
Otomobil dediğimizde aklımıza mühendislik harikaları, hız, konfor ve son yıllarda da yapay zekâ destekli sürüş teknolojileri geliyor. Sektör, her geçen gün sınırları zorlayan yeniliklerle gelişiyor. Ancak bu parlak vitrinin arkasında, markaların itibarını yerle bir eden, milyonlarca insanın hayatını riske atan ve endüstrinin kurallarını yeniden yazdıran karanlık sayfalar da bulunuyor.
Kimi zaman bir maliyet hesabı, kimi zaman pazar payı hırsı, bazen de düpedüz ihmalkârlık… Sebebi ne olursa olsun, bu devasa endüstri tarihi boyunca pek çok skandala ev sahipliği yaptı. Gelin hafızalara kazınan ve otomotiv dünyasını temelden sarsan o en büyük skandallara yakından bakalım.
Otomobil dünyasını sarsan en büyük skandallar
Volkswagen “Dieselgate” emisyon skandalı

Tarih 2015’i gösterdiğinde ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA), Volkswagen’in dizel motorlarına “defeat device” adı verilen özel bir yazılım yüklediğini ortaya çıkardı. Bu yazılım, aracın test koşullarında olduğunu anlıyor ve emisyon değerlerini normalin 40 katına kadar düşürüyordu. Araç normal sürüşe geçtiğinde ise zehirli gaz salınımı tavan yapıyordu. Bu sadece bir hile değil, milyonlarca insanın ve çevrenin bile isteye kandırılmasıydı. Skandal Volkswagen’e milyarlarca dolara mal oldu ve dizel motorların sonunun başlangıcı oldu.
Takata hava yastığı krizi

Tarihin en büyük otomotiv geri çağırması olarak kayıtlara geçti. Japon üretici Takata’nın, amonyum nitrat kullanarak ürettiği hava yastığı şişiricilerinin, zamanla nem ve ısıya maruz kaldığında dengesizleştiği anlaşıldı. Kaza anında bu yastıklar normal şekilde şişmek yerine adeta bir bomba gibi patlayarak metal şarapnel parçalarını sürücü ve yolcuların üzerine fırlatıyordu. Onlarca ölüme ve yüzlerce yaralanmaya yol açan bu kriz, Honda’dan Toyota’ya, Ford’dan BMW’ye kadar neredeyse tüm büyük üreticileri etkiledi ve Takata’nın iflasına yol açtı.
General Motors (GM) kontak anahtarı skandalı

Basit bir mühendislik hatasının nasıl bir felakete dönüştüğünün acı bir örneği. General Motors’un başta Chevrolet Cobalt olmak üzere birçok modelinde kullandığı kontak anahtarı mekanizması, olması gerekenden zayıf üretilmişti. Sürücünün dizinin çarpması, ağır bir anahtarlık takılması veya sarsıntılı yollarda bile kontak, “çalışır” konumundan “hazır” veya “kapalı” konumuna geçebiliyordu. Bu olduğunda aracın motoru, hidrolik direksiyonu ve en önemlisi hava yastıkları devre dışı kalıyordu. GM’in bu sorunu 10 yıl boyunca bildiği ancak maliyet nedeniyle görmezden geldiği ortaya çıktı. Skandal, 100’den fazla ölümle ilişkilendirildi.
Ford Pinto yakıt deposu skandalı

“Maliyet analizi” teriminin otomotiv dünyasındaki en utanç verici kullanımı. 1970’lerde Ford, kompakt araç pazarında pay kapmak için Pinto modelini hızla piyasaya sürdü. Ancak aracın yakıt deposu, arka tamponun hemen arkasına, savunmasız bir şekilde yerleştirilmişti. Düşük hızlı arkadan çarpmalarda bile depo kolayca deliniyor ve araç alev topuna dönüyordu. İşin korkunç yanı, Ford’un bu tasarım hatasını bildiğini gösteren iç yazışmaların ortaya çıkmasıydı. Şirket, araç başına 11 dolarlık bir parçayla sorunu çözmek yerine, olası davalara tazminat ödemenin daha “ucuz” olduğuna karar vermişti.
Toyota istenmeyen hızlanma vakaları

Güvenilirlik denince akla ilk gelen marka olan Toyota, 2009’da büyük bir panikle sarsıldı. Milyonlarca araç, sürücülerin kontrolü dışında aniden hızlanma şikâyetleriyle geri çağrıldı. Sorunun kaynağı uzun süre tartışıldı; önce hatalı yerleştirilen paspaslar suçlandı, ardından gaz pedalının sıkışmasına neden olan bir mekanizma arızası tespit edildi. Toyota’nın itibarı bu süreçte büyük yara alsa da şirket devasa geri çağırmalar ve “fren öncelik sistemi” gibi güvenlik güncellemeleriyle durumu toparlamaya çalıştı.
Ford Explorer ile Firestone’un lastik krizi

Bu kriz, iki devin birbirini suçladığı trajik bir ortaklık hikayesiydi. Özellikle Ford Explorer modellerinde kullanılan Firestone lastiklerinin sırt kısımlarının, yüksek hızda ve sıcak havada aniden ayrılarak patladığı rapor edilmeye başlandı. Lastik patladığında yüksek ağırlık merkezine sahip Explorer’ın takla atması kaçınılmaz oluyordu. Yüzlerce ölümün ardından Ford lastikleri, Firestone ise SUV’un tasarımını suçladı. Bu kavga, 100 yıllık Ford-Firestone ortaklığını bitirdi ve milyonlarca lastiğin geri çağrılmasına neden oldu.
Chevrolet Corvair ve “Her Hızda Güvensiz”

Bu skandalı ateşleyen bir kaza değil, bir kitaptı. Aktivist avukat Ralph Nader’in 1965 tarihli “Unsafe at Any Speed” (Her Hızda Güvensiz) kitabı, Amerikan otomobil endüstrisinin kârı güvenliğin önünde tuttuğunu iddia ediyordu. Kitabın yıldızı ise Chevrolet Corvair idi. Arkadan motorlu bu otomobilin, özellikle virajlarda kontrolünü kaybetmeye eğilimli olduğu ve ölümcül kazalara yol açtığı belirtiliyordu. GM’in Nader’i susturmak için özel dedektifler tutması skandalı daha da büyüttü ve bu olay, ABD’de modern otomotiv güvenlik standartlarının (NHTSA’nın kurulması gibi) doğmasına öncülük etti.
Mitsubishi Motors geri çağırma skandalı

Japon disiplini ve şeffaflığı imajı, 2000 yılında Mitsubishi’nin yaptığı itirafla yerle bir oldu. Şirketin, onlarca yıldır araçlarındaki fren, debriyaj ve yakıt sistemi gibi kritik kusurları sistematik olarak gizlediği ve geri çağırma yapmak yerine gizli servis kampanyalarıyla üstünü örttüğü ortaya çıktı. Bu “gizli geri çağırmalar” sadece Japonya’da değil, uluslararası pazarlarda da yapılmıştı. Skandal 2004’te tekrar patlak verdiğinde şirketin üst yönetimi tutuklandı ve marka, iflasın eşiğine geldi.
Chrysler odomometre (kilometre sayacı) skandalı
¨C9C
Bugün “kilometre düşürme” olarak bildiğimiz dolandırıcılığın, bizzat üretici tarafından yapıldığını düşünün. 1987’de Chrysler’in, fabrikada hasar gören veya test amaçlı kullanılan binlerce aracı tamir ettiği, kilometre sayaçlarını sıfırladığı ve bayilere “sıfır kilometre” olarak sattığı ortaya çıktı. Hatta bazı üst düzey yöneticilerin bu araçları kişisel olarak kullanıp (binlerce kilometre yaparak) iade ettiği ve sonrasında sıfırlanıp satıldığı anlaşıldı. Bu, tüketici güvenine doğrudan bir ihanetti ve Chrysler’ı ağır tazminatlar ödemek zorunda bıraktı.
Peki sizin aklınıza gelen, “bu da olmalıydı” dediğiniz başka otomotiv skandalları var mı? Yorumlarınızı bekliyoruz!
