Google, 2026’dan itibaren Android uygulamaları için geliştirici doğrulaması şartını getiriyor; politika resmi mağazaların yanı sıra APK ve üçüncü taraf mağazaları da kapsayacak.
Google, 2026’dan itibaren Google Mobil Hizmetleri yüklü Android cihazlarda (Samsung, Pixel ve benzeri) tüm uygulama yüklemeleri için geliştirici doğrulamasını zorunlu hale getireceğini duyurdu. Bu değişiklik, yalnızca Google Play Store’u değil, APK dosyalarıyla yan yükleme ve üçüncü taraf mağazalardan indirme yöntemlerini de kapsayacak.
Yeni politika, 2025 Ekim ayında belirli geliştiriciler için erişime açılacak, Mart 2026’da tüm geliştiricilere uygulanacak ve Eylül 2026’da Brezilya, Endonezya, Singapur ve Tayland gibi “yüksek riskli” ülkelerde hayata geçirilecek. 2027 yılı itibarıyla ise küresel ölçekte yürürlüğe girmesi planlanıyor.
Siber Tehdit Ortamı ve Riskler
Kaspersky’nin 2025 raporuna göre, yılın ilk çeyreğinde Android cihazlara yönelik kötü amaçlı yazılım örneklerinin sayısı 180 bini buldu; bu, bir önceki çeyreğe göre yüzde 27 artışa işaret ediyor. Aynı dönemde 12 milyondan fazla cihazda tehditler engellendi. En yaygın saldırılar arasında, meşru yazılımmış gibi görünen kimlik avı uygulamaları ve veri hırsızlığı yazılımları yer alıyor.
Kaspersky’den Tatyana Shishkova, en önemli sorunlardan birinin “kullanıcıların mağaza dışından doğrulanmamış uygulamalar yükleyebilmesi” olduğunu vurguluyor. Bu uygulamalar, Google Play kontrollerinden geçmediği için cihazları saldırıya açık hale getirebiliyor.
Politikanın Etkilemediği Cihazlar
Yeni doğrulama yalnızca Google Play Protect ve Mobil Hizmetleri bulunan cihazlarda geçerli olacak. Huawei cihazları veya Google servisleri yüklü olmayan LineageOS gibi alternatif ROM’lar bu uygulamadan etkilenmeyecek.
Güvenlik Önlemleri Yetersiz mi?
Google Play’in mevcut güvenlik önlemlerine rağmen, kötü amaçlı yazılımlar hâlâ mağazaya sızabiliyor. 2025 içinde, verileri çalmayı veya kötü amaçlı yazılım yaymayı amaçlayan binlerce indirme tespit edildi. Uzmanlar, bu durumun yalnızca yan yükleme değil, resmi mağazalarda da güvenlik risklerinin bulunduğunu gösterdiğini belirtiyor.
