
Japon gençlerinin artan depresyon sorununa karşı yeni ve sıra dışı bir yöntem olan anime terapisi kullanılmaya başlandı.
Japonya’da gençlerin artan depresyon sorununa karşı psikiyatristlerin anime karakterlerine bürünerek danışmanlık verdiği “anime terapisi” adı altında sıra dışı bir yöntem test edilmeye başlandı. Yokohama Şehir Üniversitesi ile Dai Nippon Printing’in ortak yürüttüğü bu klinik deney, depresyonla mücadelede yeni ve yaratıcı bir kapı aralamayı hedefliyor.
Anime terapisi fikri, bir dönem kendisi de zorlayıcı ruhsal süreçlerden geçen ve anime sayesinde toparlandığını söyleyen Japonya’daki İtalyan psikiyatrist Francesco Panto’ya ait. Panto’ya göre Japon anime kültürü, insanların içsel çatışmalarını ve duygusal yaralarını gerçekçi yönleriyle ele aldığı için terapide güçlü bir araç olacak.
Yeni “anime terapisi” nasıl gerçekleştiriliyor?
Deneye 18-29 yaş arası yaklaşık 20 genç katılıyor. Lisanslı psikiyatrist ve klinik psikologlar önce özel bir eğitim alıyor, ardından altı farklı anime karakterinden birine dönüşerek danışanlarla çevrim içi görüşmeler yapıyor. Karakter seçenekleri arasında birçok tipleme mevcut ve her karakterin kendine özgü bir arka planı ve duygusal sorunları da var.
Terapistler kostümlere bürünüp ses değiştirici kullanarak haftada iki kez, 60 dakikalık çevrim içi seanslar yürütüyor. Dört hafta sürecek süreç boyunca katılımcıların depresyon skorlarındaki değişimler, danışmanla kurulan güven, memnuniyet, hatta kalp atış hızı ve uyku düzeni gibi veriler toplanacak.
Japonya’da intiharın gençler arasındaki en büyük ölüm nedeni olması ve 20’li yaşlardaki gençlerin %43’ünün kendini toplumdan dışlanmış hissettiğini bildirmesi, bu tür yenilikçi yöntemlere olan ihtiyacı daha da görünür kılıyor ancak yine de bu yöntemin etkili bir çözüm olup olmadığını söylemek için bir süre daha beklemek ve gözlemlemek gerek.
Peki siz bu sıra dışı anime terapisinin doğru bir “sosyal reçete” olduğunu düşünüyor musunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.
