1. Anasayfa
  2. Sinema

Çocukken Günde 20 Paket Cips Yememize Neden Olan ‘Beyblade’ Efsanesi Hakkında Öğrenince Anlam Kazanacak 10 Detay

Çocukken Günde 20 Paket Cips Yememize Neden Olan ‘Beyblade’ Efsanesi Hakkında Öğrenince Anlam Kazanacak 10 Detay
0

 

 

Bir dönem
çocuklarının efsane çizgi dizisi Beyblade, son yayın tarihi üzerinden
yıllar geçmesine rağmen hala gönlümüzdeki yerini koruyor. Beyblade
isimli topaçlarını hala atmaya kıyamadığımız çizgi dizinin hayranlarının
bile gözünden kaçmış olabilecek bazı detayları listeledik ve efsane
hakkında az bilinenleri anlattık.

2001 – 2005 yılları arasında yayınlanan, Takao Aoki tarafından
yaratılan aynı isimli 14 ciltlik manga serisinin televizyon uyarlaması
olan Beyblade çizgi dizisi, yayınlandığı dönem tüm dünya çocuklarını etkilemiş ve her çocuğun onlarca Beyblade isimli
topaç almasını sağlamıştır. Dizinin de ana hikayesini oluşturan bu
topaçlar, günümüzde bile hala önemli koleksiyon parçalarından olarak
kabul edilmektedir.

Beyblade çizgi dizisi her ne kadar Pokemon hikayesine
benzese de aslında daha ayakları yere basan bir hikayeye sahiptir.
Dizide, Beyblade isimli topaçların yarıştırıldığı bir dünyada yaşayan
gençlerin hikayesini izledik. Elbette, hikaye bu kadar basit değil ve
içinde pek çok detay gizli. Beyblade hayranlarının bile gözünden kaçmış olabilecek detayları listeledik ve bu detaylar üzerinden dizinin nasıl bir efsaneye dönüştüğünün hikayesini anlattık.

Beyblade hakkında dikkat çeken detaylar:

  • Her Beyblade bir avatara sahiptir
  • Sezonlar arası ufak bir gönderme var
  • Ray, her sezon ilk maçını kaybeder
  • Bazı Beyblade avatarları Çin mitolojisi karakterleridir
  • Hilary olmasa ekip dağılırdı
  • Bazı sahneler sansürlenmiştir
  • Beyblade geleneği yalnızca bir kez kırıldı
  • Dizinin pek çok alternatif evreni var
  • Doğu ve batı kültürleri için farklı şekillerde dublajlanmıştı
  • Biz Türkiye’de pek şahit olamadık ama Beyblade efsanesi, aslında sonraki yıllarda da devam etti

Her Beyblade bir avatara sahiptir:

Beyblade

Beyblade çizgi dizisinin böyle bir efsane haline gelmesindeki asıl neden topaç yarıştıran çocukların hikayesi değil, bu topaçların birer ruhu olması. İlk
sezonlarda Bit-Beasts olarak isimlendirilen bu ruhlar, sonraki
sezonlarda avatar olarak isimlendirilmiştir. Bu avatarlar sayesinde
hikaye yalnızca bir çocuk macerası olmaktan çıkmış, işin içine kadim
canavarlar da eklenmiştir. 

Sezonlar arası ufak bir gönderme var:

Beyblade, kaptan arrow

Çoğu izleyici ana sezonları bilse de aslında farklı adları olan
sezonlar da vardır. Bunlardan biri de Shogun Steel versiyonudur. Bu
versiyonda Kaptan Arrow adlı kötü bir karakter vardır. Şüphesiz
Kaptan Arrow, Beyblade hikayesinin en dikkat çeken kötü karakteridir.
Ancak dikkat ederseniz, hikayenin sevimli kahramanı Takao Kinomiya ya da
diğer adıyla Tyson Granger ile birebir benzediğini görürsünüz. Bu
benzerlik ile dizinin orijinal karakterlerine gönderme yapılıyor.

Ray, her sezon ilk maçını kaybeder:

Beyblade, ray kon

Ana Beyblade dizisinin önemli karakterlerinden ve The Bladebreakers
takımının en güçlü oyuncularından biri olan Ray Kon, neredeyse girdiği
her mücadeleden galip ayrılmayı bilmiştir. Sezonun ilk maçı hariç. Ray
Kon karakterini gördüğümüz tüm sezonlarda ilk maçını kaybetmek gibi bir
geleneği var. Bilinçli yapılan bir tercih mi bilinmiyor ancak duygusal
anlamda çöken karakterin çok daha hızlı yükselmesi için uygulanan planlı
bir yöntem olduğu düşünülüyor. 

Bazı Beyblade avatarları Çin mitolojisi karakterleridir:

Beyblade

Beyblade çizgi dizisinin yalnızca topaç yarıştıran çocuklardan ibaret
olmadığını ve her bir topacın ruhu olduğunu söylemiştik. Bit-Beasts ya
da avatar olarak isimlendirilen bu ruhlardan bazıları Çin mitolojisi
karakterlerinden oluşuyor. Dragoon bir ejderha, Dranzer bir anka kuşu,
Driger bir kaplan ve Draciel bir kaplumbağa olarak Çin mitolojisinde karşımıza çıkıyor. Farklı avatarlarda da Asya mitlerinden örnekler görürüz. 

Hilary olmasa ekip dağılırdı:

Beyblade, hilary

Dizinin ana hikayesini oluşturan The Bladebreakers takımı, birkaç
sezon boyunca yalnızca erkek yarışçılardan oluştu. İlerleyen sezonlarda
karşımıza Hilary karakteri çıktı. Hilary ne bir Beyblade yarışçısıydı ne
de bir avatarı vardı. Ancak çok daha önemli bir özelliği vardı; takımı
derleyip topluyordu. Pek çok hayrana göre eğer Hilary ekipteki tek kadın olarak orada olmasa pek çok noktada ekibin dağılması işten bile değildi.

Bazı sahneler sansürlenmiştir:

Beyblade

Manga okuyucuları ve anime
izleyicileri bilirler ki bu Asya yapımı çizgi romanlar ve çizgi diziler
biraz sert olabiliyor. ABD yetkilileri de bu konuda aynı düşünüyor
olacaklar ki dizi ABD’de yayınlanacağı zaman bazı bölümlerdeki bazı
sahneler sansürlenmiş ve bölümden çıkarılmıştır. Söz konusu sahnelerin silinme gerekçesi ise müstehcenlik. Amerika
Birleşik Devletleri televizyon yayıncılarının kan ve şiddet konusunda
ne kadar gevşek, müstehcenlik konusunda ise ne kadar katı oldukları
konusunda bilinen gerçeği bir kez daha görmüş olduk. 

Beyblade geleneği yalnızca bir kez kırıldı:

Beyblade burst turbo, aiger

Beyblade hayranlarının bile gözünden kaçmış olabilecek bir gelenek
ile dizinin tüm versiyonlarında karşılaşıyoruz. Bu geleneğe göre ana kahraman her zaman attacker yani saldırgan tipte bir Beyblade kullanır. Ancak
bu gelenek Beyblade Burst Turbo dizisinde Aiger tarafından kırıldı.
Aiger bir maçta balance yani dengeli bir Beyblade kullanarak bu geleneği
alt üst etti. 

Dizinin pek çok alternatif evreni var:

Beyblade Battle Saint Lolita

Manga ve animelerde paralel evrenlerle karşılaşma durumu oldukça sık
yaşanır. Klasik Beyblade ekibinin farklı versiyonlarını gördüğümüz bu
paralel evrenlerden birinin kız çocukları için özel hazırlandığı düşünülüyor.
Beyblade Battle Saint Lolita isimli mangada, bildiğimiz tüm
karakterlerin kadın versiyonunu görüyoruz. Üstelik bu evrende avatarlar
yarışçılarla konuşabiliyor. Pokemon dünyasına benzer bir evren
oluşturmuşlar diyebiliriz.

Doğu ve batı kültürleri için farklı şekillerde dublajlanmıştı:

Beyblade, max

The Bladebreakers takımında tek bir Amerikalı üye vardır ve o da Max Tate karakteridir. Aslında Max’in Amerikalı olduğunu ise sarı saçlarından anlıyorduk. Max,
bir Asya yemeği olan noodle yani erişteye bayılıyordu. Ancak erişte
yerken üzerine herkesi şaşırtan bir sos döküyordu. Dizinin batı
ülkelerindeki dublajında bu sos hardal, Japon dublajında ise bu sos
mayonez olarak geçiyordu. Görünen o ki dizinin yaratıcıları batıyı
mayonez ile eşleştirirken, batılılar ise doğuyu hardal ile
eşleştirmişlerdir. 

Biz Türkiye’de pek şahit olamadık ama Beyblade efsanesi, aslında sonraki yıllarda da devam etti:

Beyblade metal fusion

Efsane Beyblade dizisinin 2001 – 2005 yıllarında ortalığı kasıp kavurduğunu söylemiştik. Ancak dizi o yıl bitmedi. 2011 yılında Metal Fusion: Beyblade isimli, aynı
evrende geçen ama farklı bir hikaye anlatan yeni bir dizi yayınlanmaya
başladı ve birkaç sezon devam etti. Şu anda bile devam etmekte olan,
Beyblade evreninde geçen bazı hikayeler var. Ancak hiçbiri orjinali
kadar dünya çapında büyük bir ün yakalayamadı. 

Y kuşağının unutulmaz çizgi dizilerinden olan Beyblade hakkında az bilinen detaylar üzerinden bir
efsaneye dönüşme hikayesini anlattık. Beyblade sonrası hiçbir animenin
onun yerini tutmadığını kabul etmek gerekiyor. Dizi ile ilgili
hatırladığınız detayları yorumlarda paylaşabilirsiniz. 

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Adnan Güney; Bilim, Teknoloji, Mobil, Medya,Yapay zeka, Uzay Sosyal medya, yararlı konularda güncel açıklama ve uygulamaların anlatıldığı bir web sitesidir.

Yazarın Profili

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir