Bilim insanları, yıllardır kime ait olduğu tartşılılan gizemli ayak fosilinin sahibini buldu. Yapılan son araştırmalar, insanlık tarihini değiştirecek nitelikte.
İnsanlık tarihi, dümdüz bir çizgide ilerleyen basit bir süreç değil. Aksine dallanıp budaklanan, bazen çıkmaz sokaklara giren, bazen de hiç beklemediğimiz akrabaların karşımıza çıktığı koca bir labirent. İşte bu labirentin en meşhur üyelerinden biri olan “Lucy”yi (Australopithecus afarensis) pek çoğumuz biliriz. Yıllardır onun, insanlık tarihinin tek “atası” olduğuna inanılıyordu. İnanışa göre bugünkü insan, Lucy’nin evrimleşmiş bir versiyonuydu.
Ancak 2009 yılında Etiyopya’da bulunan ve bilim dünyasında “Burtele Ayağı” olarak bilinen bir fosil, kafaları fena hâlde karıştırmıştı. Çünkü bu ayak, Lucy’nin ayağına hiç benzemiyordu; daha çok ağaçlara tırmanabilen bir yapıdaydı. İşte “Acaba bu kime ait?” soruları nihayet cevabını buldu. Sıkı durun, çünkü Lucy’nin o dönemde yalnız olmadığı, hatta bambaşka bir türle kapı komşusu olduğu resmen kanıtlandı.
Lucy’nin gizemli komşusu: Australopithecus deyiremeda
Arizona Eyalet Üniversitesi’nden Yohannes Haile-Selassie ve ekibi, Nature dergisinde yayımladıkları bomba gibi bir çalışmayla bu gizemi aydınlattı. Yapılan analizler, bu gizemli ayağın Australopithecus deyiremeda adlı türe ait olduğunu doğruladı. İşin ilginç yanı şu: Bu tür, Lucy ile aynı dönemde (yaklaşık 3,4 milyon yıl önce) ve tam olarak aynı bölgede yaşamış.
Yani milyonlarca yıl önce Etiyopya’nın Afar bölgesinde sadece Lucy ve akrabaları gezmiyordu. Onların hemen yanı başında, ağaçlarda yaşamaya daha adapte olmuş, başparmağı hâlâ bir maymununki gibi kavrayıcı özelliğe sahip olan A. deyiremeda da vardı. Bu keşif, “insanın atası” kavramının tek bir türden ibaret olmadığını, o dönemde farklı “denemelerin” bir arada yaşadığını tokat gibi yüzümüze çarpıyor.
Daha önce yapılan çalışmalar, bundan 3,4 milyon yıl önce sadece Lucy’nin türünün var olduğu düşünülüyordu. Genel kanı “İki ayak üzerine kalktık, iş bitti” şeklindeydi. Ancak Burtele ayağı gösteriyor ki evrim o dönemde farklı yürüyüş tarzlarını test etmiş. Lucy yerde daha rahat yürürken, A. deyiremeda hem yerde yürüyebiliyor hem de ağaçlara mükemmel tırmanabiliyordu.
Bilim insanlarına göre bu iki tür, birbirlerinin ayağına basmadan hayatta kalmayı başarmış. Çünkü beslenme alışkanlıkları ve yaşam alanları farklıydı. Biri yerdeki yiyeceklere odaklanırken, diğeri ağaçların nimetlerinden faydalanıyordu. Bakalım toprağın altından daha ne sürprizler çıkacak?
