Teknolojik gelişmeler, oyunların geliştirilme süreçlerini de değiştirdi. Eskiden kullanılan teknolojiler artık yok. Biz de eski oyunlarda kullanılan efsane teknolojileri derledik.
Gelişen teknoloji, bugünün oyun dünyasına da yansıyor. Artık inanılmaz gerçekçi grafikler, gelişmiş oynanış mekanikleri, gerçek gibi görünen karakterler ve çok daha fazlasına ulaşabiliyoruz. Ancak geçmişte durum böyle değildi. 90’larda, 2000’lerde geliştiricilerin donanım kısıtlamalarını aşmak için âdeta sihirbazlık yapması gerekiyordu.
Eskiden oyunlarda kullanılan teknolojilerin çoğu tabii ki günümüzde tercih edilmiyor. O teknolojiler, dönemin imkânsızlıkları içinde âdeta mucize yaratmayı başarmıştı. Biz de bu teknolojilerden bazılarını sizler için derledik.
Mod 7

Eski Nintendo dönemindeki oyunların yarattığı derinlik algısını hatırlarsınız. İşte o algının mimarı Mod 7 ismi verilen teknolojidir. O dönemde konsollar gerçek 3 boyutlu poligonları işleyecek güce sahip değildi. Geliştiriciler de zekice bir yöntem buldu: Arka planı düz bir zemin olarak değil, döndürülebilir ve ölçeklenebilir bir doku olarak işlemek.
Mod 7, aslında 2 boyutlu bir görseli yatay düzlemde eğip bükerek oyuncuya sanki 3 boyutlu bir mekanda ilerliyormuş hissi veriyordu. Zemin karakterin hareketine göre dönüyor ve uzaklaştıkça küçülüyordu. Mario Kart gibi oyunlarda kullanıldı ve tarihe geçmeyi başardı.
Önceden renderlanmış arka planlar
PS1 dönemindeki oyunların büyüleyici bir atmosferi vardı. Resident Evil gibi birçok oyunda döneminin ötesinde grafikler görüyorduk. Önceden renderlanan arka planlar da bunun oluşmasında etkiliydi. Geliştiriciler, güçlü bilgisayarlarda sahneleri çizip bunları yüksek kaliteli birer “resim” haline getiriyor ve oyuna ekliyordu. Karakteriniz ise bu resmin üzerinde hareket eden 3 boyutlu bir modeldi. Göze o zamanlar çok güzel gelse de en büyük dezavantajı kamera açısının değiştirilememesiydi.
Işık tabancası
Bir dönem herkesin sahip olmak istediği bir teknolojiydi ışık tabancaları. Peki o plastik tabanca nasıl çalışıyordu? Bu teknoloji, tamamen eski TV’lerin çalışma mantığına bağlıydı. Siz tetiğe bastığınız anda ekran bir anlığına tamamen kararır ve sadece hedeffin olduğu noktada beyaz bir kutu yanardı. Tabancanın ucundaki sensör bu ışığı algılarsa, vuruş başarılı sayılırdı. Günümüzde artık bu teknoloji yok.
FMV oyunlar
Özellikle 90’lı yıllarda FMV, yani Full Motion Oyunlar vardı. Geliştiriciler, CD gibi teknolojilerin yaygınlaşmasıyla grafik çizmekle uğraşmak yerine direkt videoları kullanarak oyunlar yapmayı tercih etmeye başladı. Bu da Türkçeye tam hareketli oyunlar olarak aktarabileceğimiz FMV oyunları hayatımıza soktu.
Night Trap, Phantasmagoria gibi oyunlarda gerçek oyuncularla çekilmiş film sahneleri oynatılır, siz sadece belirli anlarda tuşlara basarak videonun gidişatını değiştirirdiniz. Ancak kötü oyunculuklar, kötü oynanış deneyimi ve grafiklerin her yıl daha iyileşmesiyle bu yöntem pek tutmadı ve kısa sürede yok oldu.
Sonuç olarak günümüzde 4K, 120 FPS’te oyunlar oynasak da geçmişte imkânlar çok kısıtlı olmasına rağmen geliştiriciler yaratıcı yöntemler kullanmayı başarmış. Bu yöntemler şu anda olmasalar da oyun tairihine isimlerini altın harflerle yazdırmayı başardılar.