Netflix’in Warner Bros’u bünyesine katması, sektördeki taşları yerinden oynatmış gibi görünüyor.
Netflix, dün gerçekleştirdiği dev bir hamleyle medya ve eğlence sektörünün dengesini değiştirdi. Şirket, Warner Bros. Discovery‘yi hisse başına 27,75 dolardan satın aldı. Nakit ve hisse takasıyla gerçekleşecek bu işlem, toplamda 82,7 milyar dolar işletme değeri ve 72,0 milyar dolar öz sermaye değeri taşıyor.
Sinema sektörü sarsıldı
Satın alma işleminin, Warner Bros. Discovery’nin daha önce duyurulan Discovery Global biriminin halka açık bir şirket olarak ayrılmasından sonra, 2026 yılının üçüncü çeyreğinde tamamlanması bekleniyor.
Bu şok gelişme, sinema salonu işletmecilerinin hisselerini anında vurdu. AMC Entertainment, IMAX ve Cinemark başta olmak üzere sektörün önde gelen firmaları, Netflix’in büyüyen gücü karşısında önemli kayıplar yaşadı. AMC Entertainment hisseleri yüzde 3 değer kaybederek, son beş işlem günündeki düşüş serisini sürdürdü ve böylece bir haftalık toplam kaybı yaklaşık yüzde 7‘ye ulaştı.
IMAX hisseleri ise yüzde 4.5 düşüşle 34,58 dolara geriledi. Yaklaşık 500 salon işleten Cinemark Holdings’in hisseleri, dün öğle saatlerinde yüzde 7.8 oranında keskin bir düşüşle yılın en düşük seviyesine indi. 78 salona sahip Marcus Corporation’ın hisseleri de yüzde 5.7 değer kaybetti ve bu düşüşle 20 Kasım’dan bu yana elde ettiği tüm kazançları geri vermiş oldu.
Sektördeki bu büyük dönüşüm, yönetmenleri de harekete geçirdi. Önümüzdeki günlerde Amerikan Yönetmenler Birliği (DGA), Netflix ile bir araya geliyor. Bu görüşmede sektördeki değişimlere ilişkin endişeler ele alınacak. Birliğin başkanı, “Oppenheimer”, “Interstellar” ve “Inception” gibi filmlerin ünlü yönetmeni Christopher Nolan, görüşmelerde kilit rol oynayacak.
Nolan, yayın platformlarının sinema salonlarını arka plana atmasından duyduğu rahatsızlığı daha önce açıkça dile getirdi. Yönetmen, özellikle Warner Bros.’un pandemi döneminde filmleri sinema vizyonuyla aynı gün HBO Max’e taşıma kararını çok sert sözlerle eleştirmişti.
O dönem yaptığı açıklamada, HBO Max’i “en kötü yayın platformu” olarak nitelendirmiş ve Warner Bros.’un filmleri hem sinemada hem evde mükemmel şekilde izleyiciye ulaştıran bir makine olduğunu, ancak bu kararla makineyi parçalayarak yok ettiklerini ve bunun ekonomik açıdan da hiçbir mantığının olmadığını söylemişti.