Ella Harper, 5 Ocak 1870’de dizleri geriye doğru bükülü bir vaziyette dünyaya gözlerini açtı. Yaşıtlarından oldukça farklı bir görünüme sahip ve ayakları içe doğru dönük olan bu genç kızı oldukça zorlu bir hayat bekliyordu.
“Deve kız” olarak anılan Ella, yaşadığı dönemde oldukça popülerdi ve görenleri şaşkınlık içinde bırakan bir görüntüye sahipti. Bu lakap, onun diğer insanlardan farklı oluşunu vurgulamasının yanında bir bakıma küçük düşürücüydü.
“Recurvatum” adı verilen ortopedik bir rahatsızlık sebebiyle ömrü boyunca bu şekilde yaşamaya mahkum olan Ella’nın hayat öyküsü bir hayli ilgi çekici.
Recurvatum, kişinin ayakları üzerinde yürüme eylemini gerçekleştirdiği esnada, dizlerinin düz durması gerekirken, belli bir miktarda arkaya doğru bükülmesine sebep olan bir rahatsızlık.
Bu olağandışı hastalık, bilinmeyecek kadar nadir görülüyor ve modern tıpta “diz arkası deformitesi” olarak adlandırılıyor.
Ella Harper, bu hastalığı sebebiyle hayatı boyunca dört ayak üzerinde yürümek zorunda kalmış ve bu durum onun “deve kız” olarak anılmasına sebep olmuştu.
Babası William Harper bir çiftçi, annesi Minerva Ann Childress ise ev hanımıydı ve Ella’nın 4 kardeşi daha vardı. Kardeşlerinin hiçbiri böyle bir rahatsızlığa sahip değildi. Ella’nın ikiz erkek kardeşleri, doğduktan bir ay sonra yaşamını yitirirken Ella, engeline rağmen hayata tutundu ve hatta hayatının bir bölümünde geçimini kendi sağladı.
Ella, 12 yaşında “ucube gösterisi” adı verilen küçük çaplı bir sirkte çalışmaya başladı.
Gösterileri arttıkça ünü de artan küçük kız, sahneye bir deve eşliğinde çıkıyor ve izleyenleri adeta büyülüyordu. Dönem içinde çeşitli gazetelerde de yer almayı başardı ve kendini New Orleans’taki sirk sahnelerinde buldu. Ella’nın bu gösterilerden ise haftalık 200$ kazandığı öne sürüldü.
Gösteriyi izleyecek müşterilere dağıtmak amacıyla hazırlanıp dağıtılan kartların arka yüzünde şu cümleler bulunmaktaydı:
“Dizlerim geriye doğru döndüğü için bana deve kızı derler. Resimde gördüğünüz gibi en iyi ellerim ve ayaklarım üzerinde yürüyebiliyorum. Son dört yıldır şov dünyasında epeyce seyahat ettim ve şu an 1886’da şov dünyasını bırakıp okula gitmeyi ve başka bir mesleğe sahip olmayı düşünüyorum.”
Gazetelerde “Dünyanın yaratılışından bu yana, doğanın en harika ucubesi” olarak tanıtılmıştı.
Sahip olduğu ortopedik rahatsızlık sebebiyle “deve kız” lakabı verilmesinin yanında, sirk sahnelerine gerçek bir deve ile çıkıyor ve izleyenler bu benzerlikle etkilenmeye çalışılıyordu.
Gazete ilanlarının çoğu, ondan “yarı deve” olarak bahsetmişti.
Bazı gazeteler 1886 Mayıs’ının sonunda, Ella’nın bir sahtekar olduğunu ileri süren çeşitli kötüleme yazıları kaleme almıştı. Yine Ella’nın “Dizleri öne değil geriye doğru dönük, hoş yüzlü bir genç kadından başka bir şey olmadığı”ndan bahsedilmişti. Belki de bu karalamalar küçük kızın sirklerden uzaklaşmasına sebep olan cümlelerdi.
Talihsizlikler ve acılar, okulunu bitirdikten sonra eve dönen Ella’nın peşini bırakmamıştı.
35 yaşındayken Robert Savely isimli bir öğretmen, aynı zamanda muhasebeciyle evlenen Ella, ilk çocuğunu henüz 6 aylıkken kaybetmişti. Ardından Jewel Savely isimli bir kız çocuğu evlat edinen çift, üç ay içinde de onun ölümüyle sarsılmıştı.
Eşsiz bir vücuda ve çarpıcı bir hayat hikayesine sahip olan Ella Harper, 19 Aralık 1921’de 51 yaşında kolon kanseri sebebiyle hayata gözlerini yumdu.
