Yeni bir otomobil bakarken teknik özellikler tablosunda kaybolmak işten bile değil, hele ki konu motor seçimine gelince kafalar iyice karışıyor.
Konu otomobillerde motor olduğunda kullanıcıların en çok ikilemde kaldığı konulardan biri de turbo ve atmosferik motor oluyor. Peki bu ikisinin arasındaki sürüş hissi farkı ne?
Eskiden “büyük motor iyidir” der geçerdik ama artık teknoloji değişti ve karşımıza kocaman bir soru işareti çıkıyor. Turbo beslemeli bir canavar mı yoksa eski usul, güvenilir bir atmosferik motor mu?
Atmosferik motor: Doğallık ve kontrol

Atmosferik motorlu bir otomobil kullandığınızda hissedeceğiniz ilk şey o doğal, pürüzsüz ve çizgisel hızlanma hissidir. Gaza ne kadar basarsanız motor size tam olarak o kadar karşılık verir ve bu tepkiyi anında alırsınız. Arada herhangi bir bekleme süresi veya yapay bir güç patlaması olmaz. Devir saati yükseldikçe motorun sesi de ürettiği güç de istikrarlı bir şekilde artar, bu da size otomobilin kontrolünün tamamen sağ ayağınızın altında olduğu hissini yaşatır.
Özellikle sıkışık şehir içi trafiğinde dur-kalk yaparken veya hassas gaz ayarı gerektiren virajlı yollarda, atmosferik motorun bu tahmin edilebilir ve sakin yapısı sürücüye büyük bir konfor sağlar. Motor âdeta sizinle konuşur, bağırdıkça gücünü gösterir ve asla sürpriz yapmaz. Bu motorlar genellikle “ne kadar ekmek o kadar köfte” mantığıyla çalışır, güç istiyorsanız devir çevirmeli ve motorun sesini duymalısınız.
Turbo motor: Heyecan ve tork patlaması

Turbo motorlu araçlarda ise hikâye tamamen değişir ve sürüş karakteri çok daha heyecanlı, atak bir hâl alır. Gaza bastığınızda çok kısa bir bekleme süresi, yani otomobil dünyasında “turbo gecikmesi” (turbo lag) denilen o anlık boşluk yaşansa da hemen ardından gelen tork patlaması sizi koltuğunuza yapıştırır. Atmosferik motorların aksine gücü hissetmek için motoru son devirlere kadar zorlamanıza gerek kalmaz çünkü turbo motorlar alt devirlerde bile canlıdır ve oldukça isteklidir.
Bu karakteristik özellik, özellikle dik yokuşları çıkarken, otomobiliniz doluyken veya otoyolda ani bir sollama yapmanız gerektiğinde size büyük bir güven ve avantaj sağlar. Küçük hacimli olsalar bile turbonun desteğiyle hissettirdikleri o ani çekiş gücü, otomobilin olduğundan çok daha hafif ve seri hareket ettiği izlenimini yaratır, bu da modern sürüş keyfinin temelini oluşturur.
Sonuç: Hangi sürüş tarzı size göre?

İki motor tipi arasındaki seçim aslında tamamen sizin direksiyon başında ne hissetmek istediğinize ve otomobili nerede kullanacağınıza bağlıdır. Eğer uzun ömürlü, bakımı nispeten daha basit, sürprizsiz, doğrusal ve sakin bir sürüş arıyorsanız atmosferik motorlar hâlâ çok geçerli ve sadık bir dosttur ancak gaza dokunduğunuzda o ani atikliği hissetmek, daha düşük motor hacmiyle vergi avantajı sağlarken performanstan ödün vermemek ve sollamalarda daha rahat hissetmek istiyorsanız turbo motorlar modern dünyanın vazgeçilmezidir.
Sürüş keyfi tamamen kişiseldir, kimisi devir çevirmenin o metalik sesini sever, kimisi ise turbonun devreye girmesiyle gelen o ıslık sesini ve ani ivmelenmeyi tercih eder.
