Hiç farkında olmadan günlük hayatımızda yapay zekâ sistemlerinden yararlanıyoruz. Peki bunlar neler?
Yapay zekâ teknolojileri gün geçtikçe daha da yaygın hâle geliyor ve hayatımızın her alanına entegre oluyor. Bu da biz farkında olmasak bile yapay zekâ teknolojilerini kullanıyoruz demek. Peki çoğumuzun **farkında olmadığı, günlük hayatımızda kullandığımız yapay zekâ sistemleri ve özellikleri **neler?
Bu içeriğimizde neredeyse çoğu insanın hiç fark etmeden kullandığı yapay zekâ sistemlerine bakacağız. Telefonunuzun kamerasından internette yaptığınız aramalara kadar her yerde bu teknolojiyle karşılaşabilirsiniz.
Akıllı telefon kameraları, fotoğraf düzenleme uygulamaları

Günümüzde piyasaya sürülen birçok telefonun kamerası artık yapay zekâ özelliğine sahip. Galaxy S25’ten iPhone 17’ye kadar yeni telefonların neredeyse hepsi yapay zekâ ile video ve fotoğraf çekimini iyileştiriyor. Işık ayarlama, portre modu, gece modu ve daha birçok diğer özellikte derin öğrenme tabanlı görüntü işleme modelleri kulalnılıyor ve görsellerin otomatik olarak çok daha kaliteli olması sağlanıyor.
Örneğin iPhone 17 modellerinde kameranın görüş açısını genişletmek ve yönünü doğru ayarlamak için yapay zekâ kullanıyor. Böylece telefonu tutuş şeklinizi değiştirmeden geniş açı fotoğraflar çekebiliyorsunuz. Yani aslında hiç farkında olmadan yapay zekâyı dibine kadar kullanıyorsunuz. Benzer özellikler Samsung’dan Xiaomi’ye kadar birçok markanın son birkaç yılda çıkan telefonlarında var.
Arama motorları, sesli asistanlar

Arama motorları artık yavaş yavaş yapay zekâ ile entegre olarak çalışmaya başlamış durumda. Google başta olmak üzere arama motorlarında yapay zekâ destekli sonuçlar kullanıcılara gösteriliyor. Ülkemizde henüz yaygın olmasa da direkt arama yaptığınızda karşınıza yapay zekâ sonuçları çıktığını görebiliyorsunuz. Bu da siz farkında olmadan yapay zekâyı kullandığınız anlamına geliyor.
Aynı zamanda sesli asistanlar için de geçerli. Telefonunuzda kullandığınız asistanlar, dil modelleri sayesinde çok daha iyi hâle gelmiş durumda. Google’ın Gemini’ı, ChatGPT ve diğer ses destekli asistanları kullanarak işlerinizi kolayca hâlledebiliyor, sorularınıza yanıt bulabiliyorsunuz.
Sosyal medyada ve uygulamalardaki öneriler

Instagram gibi sosyal medyadan Spotify gibi müzik uygulamalarına kadar her yerde size özel öneriler çıktığını görürsünüz. İşte birçok şirket, bu öneriler için yapay zekâ modellerinden yararlanıyor. Yapay zekâ sizin uygulamalardaki aktivitelerinizi inceleyerek size en uygun içerikleri göstermeye çalışıyor. Netflix’teki film dizi önerilerinden Spotify’daki müzik önerilerine kadar her yerde bu durum var.
Navigasyon ve haritalar

En sık kullandığımız uygulamalar arasında navigasyon ve haritalar var. Google başta olmak üzere bu tarz uygulamaları sunan şirketler, yapay zekâ teknolojileriyle kullanıcı deneyimini iyileştiriyor. Gerçek zamanlı veri analizi, kişiye özel öneriler gibi birçok konuda yapay zekâdan yararlanıldığını söyleyebiliriz. Örneğin Google Haritalar’ın size yakında trafik olabileceğini söylemesi, aslında yapay zekânın veriler sayesinde yaptığı bir tahmin. Farkında olmadan bu teknolojiden yararlanıyorsunuz.
Müşteri hizmetleri

Herhangi bir konuda sorun yaşadığımızda şirketlerin müşteri hizmetleriyle telefondan veya mesaj olarak konuşuyoruz. İşte yapay zekâ burada da kullanılıyor. Birçok firma, özellikle de metin tabanlı sanal destek için yapay zekâ destekli sohbet botlarını kullanıyor. Dil modellerinin ciddi anlamda gelişmesi ve sadece belli amaçlar için yapay zekâ eğitilebildiği için birçok kişi botlarla konuştuğunu fark etmeyebiliyor.
Günlük hayatınızda sıkça karşınıza çıkan ancak hiç fark etmeden kullandığınız yapay zekâ sistemlerinden bazılarına birlikte göz attık. Yakında bu sayının daha da fazla artmasını ve her yerde yapay zekâyı görmeyi bekliyoruz.